Herşey 2006 yılında Merzifon’dan çekilen bir mail ile başladı…
Yüzbaşı Murat Eren 30 Mayıs 2006’da yolda önü çevrilerek gözaltına alındı.Yandaş medya konuyu bir yığın yalan haberle manşetlere taşıdı ve dava Atabeyler Çetesi olarak anılmaya başlandı.Bir Yüzbaşı ve iki Astsubay hükümeti devirmek ,Başbakana suikast gibi uydurma haberler ile günün konusu oldu ve günlerce devam etti. Savcılık iddianamesini bile hazırlamadan 2006 yılında Yüksek Askeri Şura Yüzbaşı Murat Eren’in ilişiğini kesti ve Yüzbaşı Eren Mamak Askeri cezaevine gönderildi.
Hemen ardında iddianameler geldi.Bu iddianamelere rağmen hem Askeri, hemde özel yetkili mahkemelerce tutukluluğu kaldırıldı.Fakat yargılama süreci 2012 yılına kadar devam etti. Bu süreçte dosyalar İstanbul mahkemelerine gitti. Ergenekon, Balyoz savcıları tarafından da dosyalar incelendi. Suç teşkil edecek unsurlar bulunmadığı için ,örgüt ve çete gibi hükümeti devirmek suçlarından beraat etti. Buna rağmen Genelkurmay Askeri mahkemesi patlayıcı madde bulundurmakdan 6 ay 12 gün ceza verdi. Ayrıca uyduruk bir cd ye dayanarak devlet sırlarını açıklamakdan 5 yıl ceza verildi. Cezası onandı ve Yüzbaşı Murat Eren cezaevine girdi. Cezanın onanmasıyla birlikte Anayasa Mahkemesi’ ne bireysel başvuruda bulunuldu. Dosya hala 2 yıl geçmesine rağmen görüşülmedi. Bu süreçte annesini kaybetti. Açık cezaevi hakkını kazanmasına rağmen Paşakapısı kapalı cezaevinde tutuldu. Annesinin cenazesine bile cezaevi aracıyla ve gardiyanlar eşliğinde gitti !
14 Ekim 2014 de denetimli serbestlikden yararlanarak tahliye edildi.
11. Özel yetkili mahkemenin patlayıcı madde bulundurmakdan verdiği 5 yıllık cezaya , yargıtaydaki temyiz hakkı kullanıldı. Bu sırada Ö.Y mahkemenin haksız kararlar alması gerekçesi ile lav edildi.Atabeyler davası diğer mahkemelere aktarıldı. Yargıtay başsavcılığı davanın yeniden görülmesi için tebliğname hazırladı. Buna rağmen Yargıtay 9. dairede bekleyen dosyamız 9.dairenin görevine son verilmesine kısa bir süre kala gerekçesiz olarak onaylandı.
Onaylanan cezanın ,mahkeme tutanakları ve bilirkişi raporları incelendiğinde ne kadar anlamsız ve gereksiz olduğu anlaşılacaktır. 9.Daire bu cezayı onaylar iken, Yargıtay Başsavcılığı’nın dosyanın yeniden görülmesi gerektiğine dair tebliğnameyi dikkate bile almadı.
Sonuç olarak 9.daire cezayı gerkçesiz olarak onayladı.Cezanın onandığına dair bilgi alan Murat Eren 13 Şubat 2015 tarihinde yakalanmayı beklemeden alnı açık ,başı dik bir biçimde Paşakapısı cezaevine gitti.
Hande Eren
128.Sessiz çığlıkda okunan mektup
Bir yanıt yazın