Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama

Yarım saat erkene kurulsun saatin

Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin

Pencereni aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin…

Yüzüne su çarpma, adam akıllı yıka yüzünü serin serin…

Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin 

Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart, çek kızarmış ekmek kokusunu içine..

Bak güzelim kahvaltının keyfine

Ayakkbıların boyalı olsun, kokun mis

Önce sana güzel gelsin aynadaki silüetin

Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile. 

Sonra koş git işine, önceki günden, hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin var ise; hepsini tamamla 

Ohh, şöyle bir hafifle..bi güzel kahve ısmarla kendine

Seni mutlu eden sesi duymak için “alo” de

Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık

 Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa..

Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak. Çiçek görürsen kokla, köpek

görürsen okşa, çocuk görürsen yanağından makas al. 

Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı? Hani kapını kimsenin çalmadıüı günlerde kimler kapını tıklattı? 

Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi? 

Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara. Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor.. 

Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak, yüzünde güller açtıracak. 

Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..

Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun..

Saklama tabakları, bardakları mis

Sizden ala misafir mi var bu dünyada

Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil, vazife yapar gibi hiç değil. Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi, eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamın…

Gece evinde, dostların olsun

Sohbetin, yemeğin, kahkahan olsun…

Arkadaşım,

Hayat bu daha ne olsun?

Ama en önce ve illaki sağlık olsun! 

-Can Yücel-

Sevgiler

Zeynep