Merhabalar,

Öncelikle 1 günlük bebe bloguma göstermiş olduğunuz ilgi beni inanılmaz mutlu etti. 1 gecede 114 facebook takipçi, süper gerçekten. Bütün gün telefonumdan, web den takipçi artışımı tek tek saydım. Her bir takipçide sürekli şapşal şapşal gülüşler saçtım etrafa… 🙂 Sanki eve gelirken kapıda beni 114 kişi bekliyormuş da bekletirsem ayıp etmiş olacakmışım gibi koşarcasına geldim eve. ..

Ara ara ben kimim? neden bu blog var? Neler yapmak istiyorum deyineceğim. Herşeyi anlatmim  şimdiden. Sıkılırsınız sonra benden 😉 Blogumun 5 tane kategorisi var şimdilik… Bu kategorilerden birisi de ‘Sosyal Sorumluluk’  …

Birey olarak ailemize, kendimize, işimize, çocuğumuza ve daha pek çok kişiye karşı sorumluluklarımız var. Bu sorumlularımızın yanında içinde yaşadığımız topluma karşı da sorumluyuz. Evet buraya kadar herkes her şeyin farkında… Fakat yoğun iş tempomuz, ailevi yükümlülük v.s. derken kendimize bile vakit ayıramaz hale geldik. Ve dolayısıyla etrafımızda, toplumda, komşumuzda, sokaklarda neler oluyor çoğu zaman görmüyoruz. Yok yok hemen kızmayın.. size sorumluluklarınızı hatırlatacak ya da eleştirecek değilim. Sadece farkındalık duygumuzun köreldiğini düşünüyorum ve bu nedenle sorumluluklarımızı yerine getirmeyi unutuyoruz bazen. Yoksa insanlar kötüleşmeye başladı, kalpları kirlenmeye başladı gibi bi tezim yok. Aman ha!  Aksine benim hala umudum var 😉

Ben de kendimce, elimden geldiğince  bu sorumluklarımı  yerine getirmeye çalışıyorum. O kısma birazdan geliyorum. Ama önce konumuza uygun çok güzel ve sevdiğim güzel bi hikayeyi paylaşmak istiyorum:

“Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca, bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını, okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder. Genç adama yaklaşır :

-Neden deniz yıldızlarını okyanusa atıyorsun? Genç adam yanıtlar;

–      Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek. Onları suya atmazsam ölecekler. Yazar sorar;

–      Kilometrelerce sahil, binlerce denizyıldızı var. Ne fark eder ki?

Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı daha alır, okyanusa fırlatır.

-Onun için fark etti ama…

Bu cevap bilgeyi şaşırtmış ne söyleyeceğini bilememiş. Geriye dönmüş, yazısının başına geçmek üzere kulübesine gitmiş. Gün boyunca bir şeyler yazmaya çalışırken gen adamın görüntüsü gözünün önünden hiç gitmemiş. Aklından çıkarmaya çalışmış, ama bir türlü olmamış. Nihayet akşama doğru fark etmiş ki, bu gencin davranışının özünü kavrayamamış. Çünkü bu gencin asıl yaptığının; evrende bir gözlemci olmayı ve olup biteni gözlemeyi değil, evrende bir oyuncu ve fark yaratmayı seçmek olduğunu sonradan anlamış ve utanmış. O gece sıkıntı içinde yatmış. Sabah olduğunda bir şey yapması gerektiğini bilerek uyanmış. Yataktan kalkmış, giyinmiş, sahile inmiş ve o genci bulmuş. Ve bütün sabahı onunla okyanusa deniz yıldızı atarak geçirmiş. “

Arkadaşlar kıssadan hisse diyerek; LÖSEV’ in gönüllü çalışanı olarak küçük bir destek çağrısında bulunmak istiyorum sizlere… Özellikle basın mensubu ve PR ’cı arkadaşlarım size bu çağrım! 2014 ile birlikte yeni dönemin başlaması ile beraber il bazında yerel basın çalışanlarının desteğine ihtiyacımız var. Çalışmaları kamuoyuna duyurmak adına en önemli nokta yürütülen basın çalışmalarıdır. Böylece daha çok çocuğumuza tedavi ve eğitim olanağı sağlanmaktadır. LÖSEV’ in İrtibat ofislerinin olmadığı illerde, görev değişikliklerinin yakından  takip edilemeyişi nedeni ile haberlerimizi ulaştırmakta büyük sıkıntılar yaşamaktayız. Sizlerin de desteği ile, ilinizde bulunan görsel ve basılı yerel birimlerin isim ve adresleri, yetkili kişi, e-mail ve telefon bilgilerini aktardığınızda;  tanıtım çalışmalarımızı çok daha etkin, planlı, dinamik ve sürdürülebilir olması sağlanacaktır.

Aktarabileceğiniz basın listelerini  [email protected] ya da [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Desteğiniz, desteğimiz, desteğin, desteğim  LÖSEV’ e güç verecektir.

LÖSEV’ in özel duyurusudur:  

Değerli Halkımıza Önemle Duyurulur: LÖSEV asla sokakta para toplamaz, para ile gazete satmaz, evinize gelerek bağış istemez.   LÖSEV ve lösemili çocuklar adına bağış topluyoruz diyenlere itibar etmeyin, 155 polis imdat ve Vakfımızla hemen iletişime geçiniz.    

Teşekkürler,

Zeynep